top of page

Öğrenciler ders çalışmamak için neden erteler? Çözümü nelerdir?

  • Yazarın fotoğrafı: Derya Delibas
    Derya Delibas
  • 9 Oca 2023
  • 4 dakikada okunur



ree

Bugün dersimi tekrar etmesem ne olur ki? Haftaya ödevimi yetiştiririm! Yorgunum bugün biraz dizi izleyeyim! Ay biraz daha instagrama bakayım! Birazdan kalkar yaparım! Sınavdan bir gün önce göz atarım! Ben zaten dersi derste anlıyorum çalışmama gerek yok! Arkadaşlarımla kahve içeyim sonra ders çalışırım! Canım istemiyor! Gibi gibi… ders çalışmamak için öğrencilerden en sık duyduğum erteleme bahaneleri.

Nasıl ama hepsi tanıdık geldi değil mi? Günlük olarak tekrar ettiğimiz zihnimizde bahanelerimize küçük tatlı sebepler uyduran bu eylemler sadece o anlık rahatlamamıza sebep olur. Hedefimizden uzaklaştıran bu bilişsel davranışlar, eylemlerimizle birleşerek kötü senaryolara varmamızı daha da kolaylaştırır. Ve tabii bunun sonucunda kötü gelen notlar, gelecek sınav kaygıları, anne­- baba- çocuk iletişim sorunları… Erteleme alışkanlığını bırakmak, o iç huzursuzluğu yaşamaktan daha kolaydır. Şimdi gelin bu alışkanlığımızı nasıl bırakırız, öz denetimi nasıl sağlarız göz atalım!

Ertelemeyi neler tetikler?

Ertelemenin başarısızlık korkusu tarafından tetiklendiği yönünde yaygın bir düşünce olsa da bu davranışa yol açan tek etkenin korku olmadığını biliyoruz.

Can sıkıntısı, kızgınlık, zorluk vb. zihnimizdeki her türlü olumsuz uyaran ertelemeyi tetikleyebilir. Hemen hemen hepimiz, mümkün olsa yapmayacağımız bir şeyleri yapmak durumunda kalmışızdır. Bu işleri yapmak yerine, sosyal medyada zaman geçirebilir, kendinizi hoşunuza giden başka şeylerle meşgul edebilirsiniz. Böylece bir sayfadan diğerine atlarken yapmanız gereken işi de ertelemiş olursunuz.

Fakat maalesef bu kaçış, yapmanız gereken işi ortadan kaldırmıyor. O zorunluluk yerli yerinde duruyor. Yani aslında erteleme, bir süre kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olabilecek bir başa çıkma yöntemi; bir çözüm değil. Yapmanız gereken şeyin yerine yaptığınız faaliyetler, çoğu zaman uzun vadede iyi hissetmenizi sağlamaz. Bunlar genellikle üretken bir aktivite ya da size gurur ve başarı hissi verecek veya hiç değilse vakit harcadığınıza değecek şeyler değil, dikkatinizi dağıtan, geçici ve zahmetsiz şeylerdir. Kimileri bunu umursamaz, ama kimileri de harcadıkları vakit yüzünden daha da büyük endişeye kapılabilir. Dolayısıyla erteleme, suçluluk, utanç, sinir ya da moral bozukluğu gibi pek çok negatif duyguya neden olabilir. Önemli bir görevi yerine getirmemiş olmanın verdiği bu duygular zamanla daha da kötü bir hal alabilir.

Erteleme sorununun çözümüne yönelik pratik öneriler

Siz de ertelemeye yatkınsanız ve bu bahsettiğim örneklerde kendinizi görüyorsanız endişelenmeyin. Bu sorunun çözümüne yönelik pratik ve etkili yöntemler mevcut.

Zaman yönetimi tekniklerine başvurun!

Erteleme sorunu ile başa çıkmanın en bariz yollarından biri, zamanınızı daha iyi yönetmeye başlamaktır. Bunun için yapmanız gereken işlere dair genel bir değerlendirme yapmalı, öncelik konusunda kurallar oluşturmalı ve zamanınızı verimli bir şekilde planlamalısınız. Bu yöntemler, duygusal huzursuzluğunuza ya da kaçma arzunuza doğrudan bir çözüm sunmasa da en azından önleyici bir rol oynayabilir. Kontrol hissini arttırmak, duygusal açıdan sizi sakinleştirecek ve erteleme ihtiyacı duyma olasılığınızı da azaltacaktır. Tamamlamanız gereken tüm işlerin listesini yaparken, bunları öncelik sırasına koyup programlayın. En önemlisi de planınızı mutlaka uygulayın!

Ulaşılabilir küçük hedefler koyun!

Bu son söylediğim muhtemelen işin en zorlu tarafı. Tavsiyem, küçük işlerden başlayıp bunları belirli bir düzen ve disiplin içinde tamamlamanız. Çalışmak için kısa bir zaman dilimi belirleyin, daha sonra mola verin ve belirlediğiniz süre zarfında ne kadar iş yaptığınızı kaydedin ya da çalışmak yerine başka bir şeylerle meşgul olduysanız onu yazın. Diyelim ki, bir ders üzerinde 25 dakika çalışmaya karar verdiniz. Bu süre boyunca işe odaklanmayı başarırsanız, bir sonraki sefere süreyi iki katına çıkarmayı düşünebilirsiniz. Bu yaklaşımın amacı, koca bir iş yükünü kendinize hedef koyarak daha başlamadan cesaretinizin kırılmasındansa, hangi hedeflerin ulaşılabilir olduğunu fark etmenizi sağlamaktır.

Kaçındığınız şeyin ne olduğunu tespit edin!

Erteleme, duygusal huzursuzluğa bağlı bir kaçınma davranışıdır. Ertelemeyi tetikleyen şeyler kişiden kişiye farklılık gösterir. Erteleme davranışınızı neyin tetiklediğinden emin değilseniz, durumun daha net bir şekilde farkına varabilmek için en az bir hafta süreyle günlük tutmayı deneyin.

Duygularımızın her zaman tam manasıyla farkında olmayabiliriz. Bu noktada, kendinizi tam olarak ne zaman kötü hissettiğinize odaklanabilmek için günlüğünüzden yararlanabilirsiniz. Belki de bu sayede sizi ertelemeye sevk etmesi muhtemel görev ve yükümlülüklere dair bir kalıp olduğunu görürsünüz. Duygusal huzursuzluğa neden olabilecek pek çok şey var: birini hayal kırıklığına uğratma korkusu, bir işin eğlenmeye hiç fırsat vermeyecek kadar yorucu ve zaman alıcı olacağı düşüncesi ya da başka birinin yapması gereken bir işin üzerinize kalması yüzünden duyduğunuz öfke… Dolayısıyla, sizi tetikleyenin ne olduğunu bulun.

Bu tetikleyici etkenlerde belli bir kalıp olduğunu fark ederseniz, bazı pragmatik çözümler bulmak mümkün olabilir. Yapılacak işten kaçınmak yerine, belki işin yapılmasını sağlayacak pratik bir çözüm üretebilirsiniz.

Kaçınma sorununuzla yüzleşin!

Erteleme sorununu yenebilmek için duygularınıza karşı koymalısınız. Belki de huzursuzluğa tahmin ettiğinizden daha dayanıklısınızdır. Durumu adım adım ele alırsanız, kaçındığınız şey beklediğiniz kadar korkutucu olmayabilir. Çoğu zaman işin en azından küçük bir parçasını yapmak işe yarayacaktır. Bir şekilde başlamayı başarırsanız, doğru yönde bir adım atmış olursunuz. Bu da bir sonraki adımı atmanız için size cesaret verir.

O bahsettiğimiz ilk adımı atabilmek için, şöyle bir durup bir taraftan yapabileceklerinizi (örneğin, kendinize geçmişteki başarılarınızı hatırlatabilirsiniz), diğer taraftan ise ertelemenin risklerini ya da bedellerini değerlendirmeyi deneyebilirsiniz.

Kendinize karşı merhametli olun: bir şeyi yapmadığınız için kendinize yüklenmek veya kendinizden nefret etmek yerine, şu ana kadar neleri başardığınızı ya da bir dahaki sefere neleri daha iyi yapabileceğinizi düşünün. Bir şeyi başarmak yerine öğrenmeye odaklanıyorsanız, kimi zaman başarının ancak birkaç başarısızlıktan sonra geldiğini kabul etmek daha kolay olabilir.

Duygularınızı yönetin!

Kaçınma sorununuzla yüzleşip işe başladıktan sonra, sevmediğiniz ya da korktuğunuz bu işi yaparken ki ruh halinizi iyileştirmeye çalışabilirsiniz. Bazı durumlarda, önünüzde aşırı konsantrasyon gerektirmeyen, ancak sıkıcı veya tatsız bir iş varsa, bunu daha az itici hale getirmenin yollarını bulabilirsiniz. Örneğin, zorlu bir ödev ya da zorlu bir sınav bittikten sonra yaşayacağınız huzur hissi.

Duygularınızın farkında olursanız, bunları farklı şekillerde yönetebilirsiniz. Söz konusu amaç, biraz sıkıntı çekmeye değecek kadar kıymetli olabilir.

Son olarak Hedef, Farkındalık, Esneklik, Hareket… bu dört madde en büyük motivasyonel gücünüz olmalı. Ve kendimize sürekli tekrar etmeliyiz. Üşenme ,vazgeçme, erteleme, harekete geç!

 
 
 

Yorumlar


Adres

İzmir, Türkiye

İletişim

Takip Et

  • LinkedIn
  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter

©2022, Derya Delibaş tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page